Afrika’da Ramazan Bereketi

14 Ağustos 2016
260
Views

İsviçre Tut Elimi Derneği ile birlikte bu yılda Ramazan-ı Şerif’te “Aşımızı Paylaşıyoruz” diyerek Ümraniye’de Kırtasiyeci olan daha önce Hatay’da da yol arkadaşlığı yaptığımız Selman Çeliktaş kardeşimle yola koyulduk. Rotamız Çad, Orta Afrika’da asfalt yolları yok denecek kadar az olan bir çok köyü elektriksiz ve susuz bir ülke. Ramazan öncesinde başlayan hazırlıklarımız meyvesini verdi. 1000 paket kumanya nakdi yardım ve bir adet su kuyusu açılışı ile beş günlük bir program çok şükür dolu dolu geçti.

İstanbul’dan THY ile 24 haziran 01:35 hareketle sekiz saati geçen ve Nijerya duraklı uçuşla başkent N’Djamena’ya ulaştık.

Partner yardım kuruluşu UICT ‘nin temsilcisi olan Erhan BAL bizleri alanda bekliyordu. Fakat bu ülkeye gidişimiz ve ilk adımımız biraz heyecanlı ve olaylı oldu yazmadan geçemeyeceğim.Vizesi Ankara’dan veriliyor.Büyükelçiliğinde 3-4 çalışan var tek gelenin ben olmama rağmen oldukça burnu havada neredeyse gelme kardeşim ülkemize modun da bir karşılama ve eziyet,hayrolsun sabır diyerek istedikleri eksik evraklar ıda verdik el cevap; bir hafta on gün içinde çıkar vizeniz oldu.Kardeşim biz insani yardım için ülkenize gidiyoruz zorluk çıkarmasanız seviniriz desek de elimde çok iş var napayım cevabı biraz çıldırttı tabi.Çünkü içerde bekleyen gün içinde üç kez gittiğim elçilikte gelen giden tek kişi benim dedim,ne bekleyeni desem de yok ikna edemedik. Çad’daki partner imiz Erhan beyi aradım vize işi biraz can sıkıcı ne yapacağız diye sordum. Abi biz buradan arayalım bakalım dedi. Sağ olsun Tika Çad Koordinatörü Sami Dur bey kendilerini bir gün sonra aramış bizi tekrar vizeli pasaportu vermek için davet ettiler. Neyse ki Ankara’da ki iş adamı dostumuz Kadir Karapınar kardeşimizi aradık bizim pasaportlarla bir ilgilenseniz diye alıp İstanbul’a gelen ve gittiğimiz gün bizi aracıyla alıp hem vize işlemlerinde yardımcı olan hem de Ankara’da eş dost ziyaretinde mihmandarlık yapan DHMİ personeli olan İbrahim Ay arkadaşımız bizlere ulaştırdı.

Vize krizini böyle aştıktan sonra yolculuk için hazırlıklarımızı hızlandırıp, zeytin,peynir,kaşar,çeçil,helva,lavaş hatta çiğ köftemizi de vakumlatıp koliledik. Ne olur ne olmaz damak tadımıza uygun bir şeyler bulamazsak aşımız paylaşırken aşsız kalmayalım dedik.Bu arada Çocuklar için Türk Bayraklı ,Gezgin Gurmeyiz ve Tut-Elimi Derneği logolu yaptırdığımız balonlarla ikramlık şeker,çikolata ve bisküvi hazırlıklarıyla çocukları da unutmadık.

Yola çıkmadan önce sosyal medyanın gücünü bir kez daha gördük. Destek olan dostlarımızdan Allah cc razı olsun.Bizim gidişimizi iftar sofralarında bahseden Gezgin Gurmeyiz ekibimizden yönetim kurulumuzdan Gültepe Avicenna Hastanesi Başhekimi olan Dr.ismail Özkabakçı abimizin bir dostu su kuyusu açtırmak için iletişime geçtiler.Bizde ÇAd’la konuyla alakalı görüşmeleri yapıp çalışmaları başlattık gelmeden bir gün önce de Varo köyünde Su Kuyusunu Dr. İbrahim Aydın beyin vekaletiyle dualarla açıp köylülerin hizmetine açtık çok şükür.Köy halkı 5-6 km. bidonlarla su taşımak zorunda kalıyorlarmış şimdi köy meydanında tulumbalı kuyuları sayesinde temizlik içme suyu gibi tüm ihtiyaçlarını karşılayacakları temiz suya kavuştular.

2000 Euro’ya malolan kuyu sayesinde temizlik ve hijyen noktasında iyileşmeler olacağından inşAlllah hastalıklarda da azalmalar olur düşüncesindeyiz. Yanlış hatırlamıyorsam köylerin dışında yerel kabilelerin Kur’an Kurslarıyla, okullarına kreşlerine yetimhanelerine kumanya katkısında bulunmak nasip oldu.Okulların brine biz gidemedik vakit yetmedi ama göndereceğimiz bikgisini paylaştık,okuldan üç yönetici 100-110 km. yolu ulaşımın yolların sıkıntılı olduğu bir ülkede sırf teşekkür edip bizlerle tanışmak için saatlerce yol katedip gelmişler birde el yazması tahtadan tablete isimlerimizi ve Kur’an dan ayetler işleyerek hediye etmek üzere zahmet edip getirmişler.Çok duygulu anlar yaşandı.Belki bir paket kumanya burada çok bir şey ifade etmeyebilir ama orada açlıktan susuzluktan ölümlerin yaşandığı ülkelerde hayat demek ayakta kalabilmek demek olduğunu biliyoruz.Bizde gelen arkadaşların yanına onlar için ayırdığımız kumanya paketlerini ve nakdi yardımları elden vererek kiralık aracımızla garajlar mevkine uğurladık.Güzel kadim dostlar edindik…

Ev alma komşu al derler ya Çad’da evimiz hanemiz yok ama güzel komşular ve dostlarımız oldu aşımızı paylaştığımız.Tabi bu paylaşımda bizler sadece elçiyiz.sizlerin maddi manevi destek ve dualarınız olmasa bir anlamı yoktu bu gidişin hepinize ayrı ayrı kalbi şükran ve teşekkürlerimle.Ayrıca yol arkadaşlarımız mihmandarlarımız Hasan,Muhammed Salih,Mustafa Melik,Erhan hocama.Çad’da bir firmanın temsilcisi olarak bulunan Ali Yurdagül kardeşimize,Tika Çad Koordinatörü Sami Dur beye İsviçre TUT_Elimi Derneği Gönüllüleri ve Başkanı Mehmet Sarıgöz’e Gezgin Gurmeyiz Gönüllülerine Türk Hava Gönüllülerine,Şevki Fidancı abimize,Dr.İbrahim Aydın’a ve yol arkadaşım Selman Çeliktaş’a teşekkürlerimizle.

Bu arada gurmelik adına da iki satır yazmak gerekirse; Afrika’da mango ve ananas yiyince Türkiye’dekilerin tad vermediğinin de altını çizmeden edemeyeceğim.Her şey yerinde;e ne demişler “taş yerinde ağırdır”…

Bu arada Kara Kıta’da Kurban Paylaşımı için yeni rotamız kısmetse Malawi… Şimdiden bilgisini vermek istedim.Desteklerinizi bekliyoruz.

Selam ve dua ile.

Seyyah-ı Fakir Turgut Çelebi
Turgut TUNÇ
www.gezgingurmeyiz.biz

Makale Kategorileri:
Foto Galeri · Sosyal Projeler

"Ya yemek yiyorumdur, ya da ne yiyeceğimi düşünüyorum"

Bir yanıt yazın