Gezdik Konya’yı

24 Mayıs 2016
188
Views

 

konya04kapak

3 Nisan sabahı Sabiha Gökçen’den  Pegasus Havayollarından aylar önce aldığımız kampanya biletle rotamız bu kez KONYA.

Konya’da   ilk durak ise Sille Köyü. Üç dört yıl öncesine kadar atıl bir köyken 1800 yıllık tarihini korumaya çalışan Sille’yi Kapadokya tarzı turistik bir belde haline getiren İlçe ve Büyükşehir Belediyesine teşekkür etmeden edemeyeceğim. Köy içinden geçen dere boyunca çok güzel bir yürüyüş parkuru ve parklarla donatılmış,sokak hayvanları için barınma ve yeme  içme mekanına kadar düşünülmüş.

Sille köyü, otantik mekan cenneti. Biz ekip olarak tercihimizi Sille Konak’tan yana kullandık. Sadece 24 TL ye limitsiz açık büfe kahvaltı  ama ne kahvaltı.Sadece meyve büfesi görülmeye değer.Ananas,kivi,Hindistan cevizi,muz,armut,elma,kara dut daha ne olsun.Tropikal meyvelerle birlikte yaz meyveleri de raflarda yerini almış.sıcaklarda güveçte menemen,domates soslu biber kızartma.Elma dilim patates kızartması.Envai çeşit börek poğaça.Küflü peynir,kaşar,beyaz,tulum derken çıkamadık işin içinden.Zeytiniydi,reçeli,balı,tahin pekmezi,kaymakla ,yoğurdu…Ondan mı alsak,bundan mı tercihte zorlandığımız anlardı.İşletme olarak her şey dört dörtlük ,personel güler yüzlü,açık büfede eksilen bir şeyi görmek neredeyse imkansız .Bu arada yok artık diyebilirsiniz ama inanın abartısız yazıyorum.Eksileri yok değil tabi bay bayan wc nin bitişik olması,birde rezervasyonla çalışmaları.İşletmeci arkadaşı da uyardık.Masalar boş rezerve li diye müşteri leri farklı kat ve masalara yönlendirmelerini özellikle hafta sonu rezervasyonsuz çalışmalarının daha isabetli olacağı fikrimizi aktardık.O da sağ olsun bu konuda çok olumlu eleştiriler aldığını söyledi.Bahçesi ahşap konakdaki bölmeler,odalarda ve duvarlardaki geçmişin izlerini taşıyan objeler çok şık dekore edilmiş.

Kahvaltı sonrası bu güzel mekandan kopmak zor olsa da akşam döneceğimiz için zamanı iyi değerlendirmek zorundaydık. Köy içinde kısa bir tur ,Hacı Ali Ağa Hamamının tarihi dokusu ve hediyelikler arasında turlayıp  ikinci durağımız olan Japon Kyoto parkı için yola koyulduk. Bu arada Sille köyü şehir merkezine sadece 7-8 km.

Kyoto parkı  2010 yılında Konya ile Kardeş şehir olan özellikle Dünya’da çevre bilinci ile ilgili önemli kararlarında alındı Kyoto protolünün imzalandığı şehrin temaları ve bitki örtüsüyle bezenmiş içinde göleti de buluna Bonzai ağaçlarıyla bezenmiş Kyoto parkı şehri içinde ama şehirden uzak temasıyla güzel bir mesire alanı.O kadar kalabalıktı ki çay içmek için kafe de çay içmek için boş sandalye dahi bulamadık.Üzerinde ahşap köprüleri ,su kuyusu ve değirmenleri,kamelyalarıyla piknik sepetiyle gitmek gerektiği ni gördük.

Sıradaki  durağımız Şehitlik. Dursun Ali Erzincanlı’nın sesinden şiirlerle karşılanıyorsunuz. Türk Devletlerinin ve gönderdeki Şanlı Türk Bayraklarımız arasında şehitliğe giriyoruz.Kurtuluş savaşından izlerin sergilendiği miniatürk alanını ziyaret edip Öğlen namazımızı burada eda ettik..Buradan da Mevlana Hz.Türbe ve dergahını ziyarete geçtik.Cami avlusunda adım atmak da dahi zorlanılası bir kalabalık var.Günlerden Pazar bahar havasını gören Konya’lılar ve Konya aşıkları ziyarete akın etmiş maşAllah. Dergahın odaları balmumu heykelden zamane anlatan figürleri keyifle ziyaret ettik. Ziyaretlerimizi tamamladığımızda acıktığımızı fark ettik.Neyseki yemek yiyeceğimiz mekan bir tık ileride üc bej dakikalık yürüme yolunda aziziye Cami karşısında DamlaRestoran  Hasan Alemdar  ve İç Anadolu Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı  olan kardeşi Adem bey bizleri sağ olsunlar çok sıcak karşıladılar.Memleket Gazetesinin da sahipleri olunca kendileriyle  havadan sudan Memleket’ten konuşmadan olmazdı J) Acıkmıştık sohbet iyi ama bunu lezzetli menü ile taçlandırmak lazımdı.Ustalarımız yine döktürdüler sağ olsunlar.Tandır (fırın kebabı) ,tirit,etli ekmek ,bıçak arası,saç arası, irmik helva derken yine fazlamı kaçırdık yemeği ne.Aman bir daha mı gelecez Dünya’ya,bir daha mı gelecez Konya’ya diyip geçtik.

Bu yemeklerin erimesi lazım kalsın araç otoparkta haydi tabanvay la tura devam dedik.Şems Tebrizi Hz.lerini ziyaretimizi yapıp aracımıza döndük.Buradan da Şeyh Sadrettin Konevi  Hz.Abdullah Bosnavi Hz.türbelerini ziyaret edip Şeyh tavus Efendiyi de ziyaret edip biraz nefeslenmek için Meram daki mesire alanına geçtik,biraz merdiven inip çıkma hararetimizi yükseltince dondurma iyi gider düşüncesiyle bu molayı da dondurmayla taçlandırdık. Akşam dönüş yolculuğu öncesi ekibimizde Gazanfer hocamızın bir yakınını ziyaret ederek ve ev sahibi teyzemizin nefis dolması ve su böreğiyle lezzetli bir finalle havaalanına geçtik.Geriye dönüp baktığımda hiç de fena değil bayağı bir ziyaret ve lezzet keşfiyle geri dönmenin huzurunu yaşadık.Ya nasip bakalım bir daha Konya ne zaman ağırlar bilinmez ama tatlar, kış sonunda yediğim kara dut’un, tandırın, su böreğinin tadı damağımda elveda KONYA… @zomatotr

Selam ve dua ile.

Turgut TUNÇ
Seyyah-ı Fakir Turgut Çelebi

Ekip; Gazanfer hocam ve eşi,Zekeriya hocam ve eşi,ben ve eşim…

Makale Kategorileri:
Foto Galeri · Gezilerimiz

"Ya yemek yiyorumdur, ya da ne yiyeceğimi düşünüyorum"

Bir yanıt yazın